Skip to main content

Sakız (Chios)

Güzergah: Çeşme’den Feribot
Gezi Tarihi: 21–23 Nisan 2018

23 Nisan boşluğunu kullanan bizim AFL’li grupla Sakız’a bir gezi düzenledik. İzin almadığım için toplu fotoğraflarını koymadım.

Çeşme’den Sakız’a gidişimiz biraz olaylı oldu. Hava çok sertti, bizi götürecek katamaran oldukça büyük olmasına rağmen baya bi salladı. Teknedeki herkes ciyak ciyak… İnince toprağı öptük.

Bizim arkadaşlar süper organizedir, gezi planı, otel rezervasyonları, araçlar vs her şey önceden hazırdı. Gittiğimizde kiralık araçlar bizi bekliyordu. Topakas House’da kaldık. Kesinlikle tavsiye etmiyorum, yer güzel, otelin otantik tasarımı güzel ama odalar korkunç kötüydü.

İlk gün Lithi’ye gidip yemek yedik. Deniz kenarında nefis bir balık restoranı. Henüz sezon başlamadığından kimse yok, restoran bize çalıştı. Bu arada restoranın adı “Üç Kardeşler”.

Oradan Anavatos’a geçtik. Burası Osmanlı tarafından gerçekleştirilen Sakız Adası Katliamından ve yaşanan deprem sonrası terk edilmiş bir köy. Bu katliamı merak edenler buradan okuyabilirler. Gerçekleri saklayabiliriz ama gerçeklerin, bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır. Ben bu insanların torunu olmadığım için herhangi bir suçluluk duymuyorum. Binlerce insan öldürülmüş, az sayıda insan kiliseye sığınarak canlarını kurtarmışlar. Bu terk edilmiş köydeki kilisede katliamla ilgili çok can acıtıcı bilgiler var.

Köyde bol bol fotoğraf çektik. “Abandoned places” hastasıyız…

Ertesi gün Pirgi’ye (Pyrgi) gittik. Evlerin duvar işçiliğiyle meşhur bir köy. “Xysta” adı verilen bir mimari dekorasyon yöntemiyle yapılmış evler.

Özellikle köy meydanını çevreleyen evler ve ağaçlar hep bir arada çok güzel fotoğraf verdiler.

Köyde uzun zaman geçirdik. Bir gününüzü ayırabilirsiniz.

Sonraki durağımız Mesta oldu. Mesta harika bir geleneksel Yunan köyü. Taş binalar, kemerler, aralarında avlular. Çok güzel bir yer. Sokaklarda kaybolabilirsiniz, dikkat edin.

Sakız (Mastic)

Sakız Müzesi bir sonraki durağımız oldu ve burayı gezdikten sonra artık sakızlı herhangi bir şey yememeye karar verdim. Bu yazdıklarımı okuduktan sonra artık siz de sakız yer misiniz bilmiyorum.

Bizim sakız dediğimiz adaya adını veren, Yunanlıların ise mastik yani Chios’un gözyaşları dedikleri ürün canım sakız ağaçlarından elde ediliyor. Sakız ağacının gövdesi belirli yöntemlerle çiziliyor, yani ağaç bile isteye yaralanıyor. Zavallı ağaç da yaralarını iyileştirmek için, nasıl biz kanayan yaramızı pıhtıyla kapatırız, o da öyle kapatmaya çalışıyor. Bunun için de sakız salgılıyor. Biz de o sakızları alıp yediklerimizi daha lezzetli hale getirmek için kullanıyoruz. Veganlar bunu da açıklayın…

Son gün de bol bol yedik içtik ve döndük. Tadı damağımızda kalmadı, üç gün bu adaya yetti.

Tavsiye edeceğimiz yerler: Yarı turistik bir ada. Adanın merkezinde pek bir şey yok. Üç günde tüm adayı gezip görmek mümkün. Anavatos terk edilmiş köyünü, Pirgi’yi ve Mesta’yı görün. Sakız nedir diye merak ederseniz Sakız Müzesini de gezebilirsiniz.

Ne yenir, ne içilir: Ne yerseniz yiyin pişman olmazsınız, bizim Ege mutfağı zaten büyük oranda Yunan mezelerinden oluşuyor, aşinayız yani. Balık yiyin, greek salad söyleyin, bir de uzo yeter, başka ne olacaadı…

Hülasa: Mükemmel bir gezi oldu, 3 günde adanın altını üstüne getirdik, bu süre bu ada için yeterli, tatil yapmayacaksanız daha uzun kalmaya gerek yok. Nisan sonu biraz soğuk olabiliyor, Mayıs ortası sanki daha doğru bir tarih. Bu döviz kuruyla gidilir mi bir şey diyemem ama adalar güzel be yav.

Yorumlayın

Listemize Katılın

Lütfen adınızı ve e-posta adresinizi girin

E-posta listemize katılarak yeni gezilerimizden haberdar olabilir, belki de hiç görmediğiniz fotoğraflar görebilirsiniz. Teşekkürler